Cadianda

M.Ö. 3000 yıllarından M.Ö.1200 yıllarına kadar Anadolu kara parçasının orta batı, batı ve güneybatı bölümlerinde Luwi dilini konuşan Lukka halkı yaşardı. M.Ö.1200 yıllarına doğru Avrupa şiddetli bir soğuk iklim dalgasının etkisinde kalınca o bölgenin halkı güneye doğru yeni yaşam alanları için akınlara ve göçlere başladılar. Dor ’lar bu dönemde Balkanlara ve Yunan yarımadasına doğru inmeye başladılar. Dor akınlarından bıkan Helenler gemilerle önce Ege adalarına sonra da Anadolunun Ege ve güneybatı Ege kıyılarına atladılar. Önce küçük koloniler halinde müteakiben yerli Lukka halkını ikna ederek, kaynaşarak veya zorlayarak daha büyük şehirleşmeler halinde yerleşimler kurmaya başladılar. Bu döneme raslayan Truva savaşları sonunda yıllarca Truva’da savaşarak Anadoluda kalmış olan bazı Athena bölgesi ve Peleponnes şehir liderleri ve güçlüleri Anadolunun uygun bölgelerine gelerek şehirleşmeleri hızlandırdılar.

İşte tam o zamanlarda Eşen vadisinde Rhodos ve Helen menşeili insanlarca birçok küçük yerleşimler zenginleştirilerek şehir devletler haline getirildiler. Eşen çayının denize ulaştığı noktada Patara, biraz geride Eşen çayı kıyısında Xanthos, Eşen vadisi içlerinde Pınara, Tlos ve Cadianda, ve daha birçokları şehir devletler haline geldiler.